Usta belgeselci Sauper, çağdaş sömürgeciliğin bir resmini çizmek için bir kez daha Afrika’ya dönüyor. Yerel halkın hikâyelerini dinlemek için kendi yaptığı pervaneli uçağıyla Güney Sudan’da uçuyor. Korkulan Devlet Başkanı Ömer El Beşir tarafından yönetilen bu yepyeni ülke, medeniyet getirme bahanesiyle yavaş ama emin adımlarla savaşa girerken, bir grup yabancı yatırımcı da bölgeyi sömürme fırsatlarını araştırıyor. Sauper, sondaj faaliyetleri su kaynaklarını kirleten Çinli bir petrol şirketini ziyaret ediyor. Başka bir köyde, Teksaslı misyonerler yerel halkı kanatları altına almış ve onları kıyafet giymeye ikna etmiş bile! Amerikan büyükelçisinin de katıldığı yeni bir elektrik santralinin açılışındaki geleneksel dans için kadın dansçılar çim eteklerin yanı sıra usturuplu sütyenler de giyiyor. Kabilenin yaşlı üyelerinden biri, 1.5 milyon dönümlük arazisini Amerikalılara devrettiğinde köylüler arasında nasıl öfkeye yol açtığını anlatıyor. Sudanlıların mikro düzeydeki sahici öyküleri, BM çalışanları ve diğer “hayırseverlerle” karşılaşmalarıyla birleşerek modern sömürgecilik ve Batı müdahalesinin Afrika’nın bu bölgesi üzerindeki etkisi hakkında şok edici bir izlenim yaratıyor.
